Varşova belediye başkanlığı için ilerici aday: Çocukların zararlı ataerkil kalıpları özümsememesi önemlidir
Paulina Januszewska, Krytyka Polityczna: Varşova belediye başkan adayı olarak kadınların güvenliğini nasıl sağlamayı düşünüyorsunuz?
Magdalena Biejat: İlk konu elbette devriyeleri arttırmak ve zabıta ve polis teşkilatındaki boş kadroları azaltmak. Her ne kadar polisin Belediye’ye değil İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğunun farkında olsam da, Varşova’da da polisin sorunları devam ediyor. Burada sadece düşük ücretlerden değil, aynı zamanda geçimi sağlamaya yönelik diğer koşullardan da bahsediyorum.
Sendikacılar, erkek ve kadın vatandaşların polis teşkilatına katılmalarını teşvik etmek için barınma hizmetinin önemli bir unsur olduğunu defalarca dile getirmişlerdir. Bu ihtiyaçları karşılamak istiyoruz ve kiralık konut inşasına yaptığımız yatırımın bir parçası olarak polis memurları ve şehir muhafızlarının yanı sıra öğretmenler ve Varşova’da sağlanan diğer kamu hizmetlerinin çalışanları da dahil olmak üzere resmi konutlar için.
Peki ya kadınlar?
Birçoğunun akşamları, özellikle de hafta sonları evlerine gitmekten korktuğunu biliyoruz, bu nedenle bireysel yolcu taşımacılığında değişikliklere ihtiyacımız var. Operasyonları yeterince denetlenmeyen ve kadın yolculara cinsel istismarda bulunulan platform taksilerden bahsediyorum.
Ancak herkes bu hizmetleri kullanmak istemeyebilir ya da buna ihtiyaç duymayabilir, bu nedenle hafta sonları tüm gece metroyu yeniden hizmete sokmak ve ayrıca kadınların toplu taşıma ve özel ulaşım arasında seçim yapabilmeleri ve bu ulaşım araçlarında kendilerini daha güvende hissedebilmeleri için ana güzergahlarda gece tramvaylarını devreye sokmak istiyoruz.
Bizim için önemli olan bir diğer konu da önce şehir merkezinde, daha sonra da tüm Varşova’da gece alkol satışının kısıtlanmasıdır. Günün her saati alkol satılan yerlerde mahalle sakinleri kendilerini tehdit altında hissetmekte, arbede ve cam kırılmalarından şikâyet etmekte ve çözüm beklemektedir.
Tecavüz ve saldırı sonucu hayatını kaybeden Liza’nın celladı bir Uber sürücüsü değildi ve suç işlediği sırada alkolün etkisi altında değildi. Bu özel durum için ne gibi önleyici tedbirler alırdınız?
Başta da belirttiğim gibi, burada zabıta ve polis kadrolarının arttırılması gerekmektedir. Varşova’nın geri kalanında olduğu gibi şehir merkezinde de devriyelere ihtiyaç vardır. Şehir sadece bir trajedi yaşandığında tepki veriyor olamaz. Ne de olsa Nowy Swiat’ta da benzer bir durum yaşanmış ve bir adam bıçaklanarak hayatını kaybetmişti.
Hatırlıyorum çünkü bu suç benim dairemin yanında işlendi ve ben Şehir merkezindeki bir güvenlik sorunu hakkında yazıyordum. .
Adamın ölümünden sonra orada düzenli devriyeler görülmemiştir. Varşova makamları bugün istatistiklerin arkasına saklanarak şehrin diğer Avrupa başkentlerine kıyasla nispeten güvenli olduğunu belirtiyor. Bu kesinlikle doğru, ancak aynı zamanda duruluyor.
Şehir merkezinde bir kadının öldürüldüğü bir durumda, bu güvenlik ciddi şekilde tehlikeye atıldığı için geçmiş güvenlik göstergelerine başvurmak bana uygun bir taktik gibi görünmüyor.
Ayrıca şehrin bazı bölgelerini aydınlatmayı da düşünmemiz gerektiğini düşünüyorum. Liza’nın ölümünden sonra internet, karanlık sokaklarda evlerine yürüyen kadınların hikayeleriyle dolup taştı. Bunların hepsi ciddiye alınması ve basitçe yanıtlanması gereken ihtiyaçlardır.
Polis ve belediye görevlilerinin tecavüz kültürünün ve kadın düşmanlığının bir parçası olduğu iddiasına nasıl yanıt verirsiniz?
Cinsiyetçiliğin burada büyük bir sorun olduğuna katılıyorum, bu nedenle Zurawia Caddesi’ndeki trajediyi duyduğumuzda ve devriyelerin artırılmasından bahsettiğimde, polis ve zabıta personelinin artırılmasının yanı sıra iyi ve etkili ayrımcılık karşıtı eğitim ve kurslara ihtiyaç olduğunu da belirttim. Polis, kadınlara ve aynı zamanda LGBT+ topluluğunun üyelerine yönelik şiddet vakalarına yeterli şekilde müdahale edene kadar düzenli olarak tekrarlanacak bir olay, zira Varşova’da heteroseksüel olmayanlara yönelik çok sayıda saldırı vakası medya tarafından belgelenmiştir.
Burada da madalyonun diğer yüzü polisin ve zabıtanın hazırlıksızlığı, şiddeti tanıyamaması, ne olduğunu anlayamaması ve mağdurlara saygı göstermemesidir. Bunun değişmesi gerekiyor. Şehir -en azından kısmen- bunu değiştirecek araçlara sahiptir; sadece şehir muhafızlarını istihdam eden bir kurum olarak değil, aynı zamanda Metropolitan Polis Merkezi ile diyalog halinde olan bir otorite olarak.
Kadınların güvenliği, onlara nasıl bakılacağı hakkında çok konuşuyoruz ama erkeklerin tecavüzü durdurması için ne yapabiliriz?
Burada, kız çocukları ve kadınlar da dahil olmak üzere başkalarına saygı ve empati duymayı, şiddet içermeyen çatışma çözümlerini ve ayrımcılık karşıtı tutumları öğrenmeyi vurgulayarak erken yaşlardan itibaren yürütülen eğitime öncelik vermeliyiz. Bu hem cinsel eğitimde hem de ebeveynlik derslerinde yapılmalıdır. Müfredat, kız çocuklarında her zaman acil durumlara hazırlıklı olmaları gerektiği inancını oluşturmaktan uzaklaşmalıdır. Bu, güvenlikle ilgilenmenin temellerini öğrenmemeleri gerektiği anlamına gelmez. Bununla birlikte, özellikle erkek çocuklar arasında pekiştirilen, kimsenin sınırlarının aşılmaması gerektiği inancı da beraberinde gelmelidir.
Her şeyden önce, cinsiyetten bağımsız olarak, çocukların herkes için zararlı olan ataerkil kalıpları özümsememelerini sağlamakla ilgilidir. Bu eğilimi değiştirmemiz gerekiyor. Bunu yapmanın okuldan daha iyi bir yolu yoktur ve bu hem çekirdek müfredatın şekline karar veren Eğitim Bakanlığı’nın hem de örneğin gündüz bakım merkezlerinde etkinlikler düzenleyen yerel makamların sorumluluğundadır.
**
Magdalena Biejat – Dokuzuncu dönem Sejm üyesi, on birinci dönem senatör, 2022’den itibaren Birlikte Sol Partisi eş başkanı, 2023’ten itibaren on birinci dönem Senato başkan yardımcısı. Varşova’da 2024 yerel seçimlerinde belediye başkanı adayı.
**
Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir. İfade edilen görüş ve düşünceler yazarlara ait olup Avrupa Birliği’nin veya Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün görüşlerini yansıtmayabilir. İletişim Ağları, İçerik ve Teknoloji. Bunlardan ne Avrupa Birliği ne de fon sağlayan kurum sorumludur.
